CTP Gazimağusa Milletvekili Asım Akansoy, “Son Siyasi Gelişmeler Bağlamında Kıbrıs Sorunu” konusunda konuşma yaptı.
Akansoy, Doğu Akdeniz’de 9 bin 350 milyar metre küp doğalgaz olduğunun tahmin edildiğini söyleyerek, Avrupa Birliği’nin yıllık doğalgaz ihtiyacına bakıldığında potansiyelin ne kadar büyük olduğunun görüldüğünü belirtti.
Geçtiğimiz hafta Güney Kıbrıs’ta Ekonomist dergisinin toplantısında bu konunun tartışıldığını anlatan Akansoy, Kıbrıs Rum Yönetimi’nin ciddi bir hata yaparak, müzakere sürecini ileriye taşımak yerine doğalgaz konusuna yöneldiğini söyledi.
Akansoy, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı’nın Kıbrıs’a ziyaretine değinerek, uluslararası camianın Kıbrıs sorununa yönelik ilgilisinin önemine işaret etti.
Adil ve kalıcı bir çözüme yönelme adına başlayan süreci dikkate almak gerektiğini vurgulayan Akansoy, doğalgaz konusunda gelinen aşamanın ciddi krize dönüşebileceğini, bunun göz ardı edilmemesi gerektiğini söyledi.
Akansoy, bu yönde siyasilerin ve Meclis’in duyarlılığını artırmak amacıyla bugün bu konuyu gündeme getirdiğini ifade etti.
UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu “Kıbrıs Müzakerelerinde Başlaması Muhtemel Yeni Görüşme Süreci” konusunda konuşma yaptı.
Kıbrıs konusunda yeni bir sürece girildiğinin anlaşıldığını, bunun yapılan temaslar ve açıklamalardan görüldüğünü söyleyen Hasipoğlu, gevşek federasyon kavramının Rum tarafı tarafından ortaya atıldığını belirtti.
Hasipoğlu, merkezi devletten yetkileri alalım kurucu devletlere verelim anlayışının Anastasiadis tarafından ortaya atıldığını, bir tartışma zemini yaratıldığını söyleyerek, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın bu yöndeki görüşlerinin bilinmediğini, gündemi belirleyenin Rum tarafı olduğunu ifade etti.
Hasipoğlu, Akıncı’nın bu konuda Meclis’in görüşünü almadığını, bilgi vermediğini söyleyerek, Meclis’in katkısı ve görüşünün alınması gerektiğini kaydetti.
Türkiye’nin müdahale hakkının ortadan kaldırılmasına UBP olarak onay vermeyeceklerini söyleyen Hasipoğlu, bu konunun BM parametresi haline geldiğini belirtti.
Hasipoğlu, süre sınırı ve sürenin sonunda ne olacağının masaya oturmadan belirlenmesi gerektiğini söyledi.